Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | altın renginde | golden s. | ||
Wine is a pure and clear product of nature, clear and golden in the glass. Şarap, kadehte berrak ve altın renginde görünüen, doğanın saf ve berrak bir ürünüdür. More Sentences |
||||
Genel | altın renginde | aureate s. | ||
Genel | altın renginde | aureate s. | ||
Genel | altın renginde | gold-coloured s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | hafif kahverengimsi altın renginde (saç) | aureate s. |
Genel | kahverengimsi altın renginde (halı) | aureate s. |
Genel | koyu kahverengimsi altın renginde olan | gilded s. |
Genel | (kalkan) altın renginde | gold s. |
Genel | altın renginde olan | doré s. |
Genel | kenarı altın renginde | gold-rimmed s. |
Genel | altın renginde olarak | goldenly zf. |
Dyeing | ||
Boyacılık | kahverengimsi altın renginde olan | old-gold s. |
Marine Biology | ||
Deniz Biyolojisi | altın sarısı renginde kafası olan bir deniz balığı | gilthead i. |
Deniz Biyolojisi | altın sarısı renginde kafası olan bir deniz balığı | chrysophrys auratus i. |
Deniz Biyolojisi | altın sarısı renginde kafası olan bir deniz balığı | pagrus auratus i. |
Botanic | ||
Botanik | çiçeklerinde altın renginde şeritler bulunan japonya'ya özgü bir zambak | mountain lily (lilium auratum) i. |